Corona virüsü olarak bilinen COVID-19’in önümüzdeki dönemde global ekonomiye yapacağı önemli negatif etkinin yanında, birçok sektörde iş yapış şekillerini de değiştirmesi muhtemel gözükmekte.
Güvenilir tedarik zincirlerine ihtiyacın artmasının yanında gayrimenkul sektörüne de bir çok yansıması olacağı tahmin ediliyor. Evden çalışma alışkanlıklarının virüsün etkisi geçtikten sonra dahi yaygınlaşmaya başlayacağı, AVM ve perakendelerden e-ticarete kayışın hızlanacağı güçlenen öngörüler arasında. Bu da ofis ve perakende gayrimenkul pazarı iyi haber değil.
Lojistik ve endüstriyel gayrimenkulde ise durum biraz daha farklı olacak. Kısa vadede talebin azalması alanların boşalmasına yol açsa da artan üretim stokların yenilenmesi ile talebin tekrar artması beklenmekte. Bunun yanında iş sürekliliği ve servis kalitesini sağlama amaçlı olarak yeni depolama alanı ihtiyaçları belirecektir.
COVİD-19 salgını tedarik zincirlerini hiç beklenmedik bir değişkenlik ile test etmekte. Bu doğrultuda tedarik zinciri eğilimlerinde uzun vadeli ve önemli değişimlerin olacağı ve bunların depolama alanlarına ve lojistik hizmetlerine talebi artıracağı öngörülebilir.
Artan stoklama seviyeleri: Tedarik zinciri planlamaları stok seviyelerini minimumda tutarak lojistik maliyetlerini düşürmeyi hedefleyerek tasarlanmaktadır. Değişkenliğe karşı esnekliği yok denecek kadar azdır. COVID-19 sonrası firmalar bu stratejilerini gözden geçirerek stok seviyelerini miktar ve lokasyon açısından yeniden değerlendireceklerdir. Bunun da depolama alanı talebini artırması beklenmekte.
Artan E-ticaret kullanımı: Dünya çapında 2019 yılında %16,7 oranında büyüyen e-ticaretin Corona virüsü etkisi ile tüketici sayısı ve miktarlarını artırması muhtemel bir sonuç olacak. Özellikle salgından en çok etkilenen ülkelerde alışkanlıkların değişmesini de hızlandırabilir.
Farklı üretim ve depolama lokasyonları: Üretimi çok sayıda farklı lokasyonlara yayarak (Meksika, Latin Amerika, Doğu Avrupa vb.) ileriye dönük benzer risklerde tedarik zincirini korumak, farklı tedarik ve tüketici kaynaklarına yakın olmak, birçok üreticinin değerlendireceği bir strateji olacak.
Bunun yanında başta otomotiv olmak üzere JUST-IN-TIME süreçleri ile üretim yaparak stok seviyelerini sıfırda tutan üreticiler , Corona virüs salgınından ciddi boyutta etkilendiler. Buna alternatif olarak tedarik zinciri aksaklıklarını ve talep artışlarını karşılayacak seviyede stok tutma modeline geçebilirler, bu da depolama talebini arttıracaktır.
Ancak her şekilde endüstriyel ve lojistik gayrimenkul diğer sektörlere göre daha yoğun talep alacak ve yatırımcı ilgisini daha çok çekmeye devam edecek. Bu alanda teknolojiyi de kullanan pazar yerleri ve platformlar özellikle değer kazanmaya devam edecek.
Kaynakça: Prologis research