Depolarda Soğuk Zincir Yönetimi

Hızlanan yaşam temposu, tüketim tarzındaki değişimler ve kullanım kolaylığı nedeniyle soğuk ve donuk ürünlerin yaşamımızdaki payı her geçen gün daha da artıyor.

Gıda ve ilaçların önemli bir kısmı üretimden son tüketiciye kadar soğuk zincir yöntemiyle ulaştırılmaktadır. Tüm bu süreçte ürünlerin doğru sıcaklıkta korunması hem ciddi bir yasal ve vicdani yükümlülük hem de ticari kayıplara yol açabilecek önemli bir unsurdur.

Ürünlerin soğuk zincirde kırılma olmadan son tüketiciye ulaşması gerekmektedir. Bu nedenle lojistik sürecinin yönetimi büyük bir uzmanlık, bilgi birikimi ve iklimlendirilmiş araç ve depoları kullanmayı gerektirir.

Bu zincirin en önemli unsurlarından biri de serin, soğuk ve donuk özelliklere sahip iklimlendirilmiş depolardır. Bu depolar ürünlerin tazeliğini koruyacak, fiziksel ve kimyasal yapılarında değişim yaratmayacak ve insan sağlığına etki edecek bozulmalara yol açmayacak şekilde planlanmalıdır.

Ürünler fiziki özellikleri doğrultusunda farklı özellikteki depolarda stoklanmaktadır. Örneğin, dondurma, balık ve pizza gibi ürünler -22 derecede depolanırken, margarin ve çikolata türevi ürünler +4 ila +18 derece arasında muhafaza edilmektedir.

Zincirde kırılmaya yol açmamak için soğuk odalarda sıcaklık ve nem kontrolleri düzenli olarak yapılmalı ve ısının odaya homojen bir şekilde dağılımı sağlanmalıdır. Isı kayıplarını engelleyecek fiziki ve operasyonel düzenlemelerin yapılması ve deponun kolayca temizlenebilecek bir altyapıya sahip olması gerekmektedir.

Türkiye’de hizmet sunan soğuk hava depolarının sayısı yaklaşık 2.000 civarındadır. Bu depolar genellikle önemli pazar potansiyeline sahip İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya, Gaziantep, Diyarbakır gibi ticari merkezler ile depolamaya yönelik tarımsal ürünlerin bol miktarda yetiştirildiği Manisa, Isparta, Bursa, Yalova, Denizli ve Adana gibi merkezlerde yoğunlaşmıştır.

ParkPalet sistemi üzerinden tüm Türkiye genelinde hizmet alınabilecek iklimlendirilmiş depolar;